“Salim nasıl yazılır TDK?” — Bir İsmin Peşinden Giden Sıcak Bir Hikâye
Bu yazıyı, küçük bir anın kalbimde bıraktığı sıcak bir izden yola çıkarak yazıyorum. Hani bazen bir kelime, bir isim, hiç beklemediğiniz bir anda karşınıza çıkar ve sizi kendi hikâyesine çağırır ya… İşte “Salim” de benim için öyle oldu. Bir akşamüstü, mahalle kütüphanesinin sessiz köşesinde, iki dostun sohbetine kulak misafiri oldum: Biri çözüm odaklı ve stratejik bakışıyla meseleleri hızla netleştiren Mert, diğeri sezgileri güçlü, empatik ve ilişkisel yaklaşımıyla detayların duygusunu yakalayan Defne. Konuları basit gibi görünüyordu: “Salim nasıl yazılır TDK?”
Kütüphanede Bir Akşam: Strateji ve Empati Aynı Masada
Mert, önündeki not defterini açıp mekanik bir kesinlikle konuştu: “Bu işin bir kuralı var. TDK ne diyorsa odur. Önce kaynağı bulur, sonra tartışırız.” Defne ise kitapların arasından başını kaldırdı, yüzünde anlayışlı bir gülümseme: “Tamam, bulalım. Ama kelimelerin sadece yazılışı yok, hatıraları da var. İnsanlar ‘Salim’ dediğinde kimi zaman bir kişiyi, kimi zaman da ‘sağlam, zarara uğramamış’ anlamını çağırıyor. İkisi de kıymetli.”
Mert bilgisayarını açtı, hızlıca not aldı; Defne ise eski bir mektubun köşesinden sarkan kelimelerin duygusunu okur gibi, yavaş ve dikkatle düşündü. Aynı masada, iki farklı yol; ama amaç ortak: Doğruya, en doğru yoldan ulaşmak.
“Salim nasıl yazılır TDK?” — Temel Doğru
TDK bağlamında kelimenin anlam odaklı yazılışını konuşuyorsak, klasik ve doğru biçim “sâlim”dir: Arapça kökenli bu sözcük “sağlam, zarara uğramamış, esenlikte” anlamlarına gelir. Güncel Türkçe kullanımında düzeltme işareti (â) yalnızca gerekli yerlerde önerilir; burada kelimenin kökenindeki uzun ünlüyü ve anlam ayrımını belirtir. Dolayısıyla:
- Genel ad/kelime olarak: sâlim (ör. Emanet sâlim teslim edildi.)
- Kişi adı olarak: Nüfus kaydına göre Salim yazılabilir; özel adlar büyük harfle başlar (ör. Salim Bey bu akşam aradı.)
Burada sık karıştırılan bir başka kelime de “selim”dir. Selim, “sağduyulu, temiz, iyi huylu” anlamıyla farklı bir sözcüktür ve “akl-ı selim”deki gibi ayrı bir kavrama karşılık gelir. Yani sâlim ≠ selim; yazılış da, anlam da başkadır.
Erkeklerin Stratejisi, Kadınların Empatisi: Mert ve Defne’nin Yol Ayrımı
Mert için cevap, net ve tek satırdı: “TDK’de anlamlı biçim sâlim.” Defne içinse o tek satır, hayatın içinden örneklerle canlanmalıydı: “Bir babanın, uzak bir yolculuktan dönen oğluna ‘Sâlim geldin ya, şükür!’ deyişi… Bir mektubun son cümlesindeki ‘Paket sâlim ulaştı’ rahatlığı… Ve bir sınıf listesinde özel ad olarak görülen Salim ismi.”
Aslında ikisinin yaklaşımı birbirini tamamlıyordu. Mert’in çözüm odaklı netliği, hatayı sıfıra yakınlatırken; Defne’nin ilişkisel dili, doğru yazılışı kalbe sabitliyordu. Bir kelimeyi yalnız kılavuzdan değil, insan hikâyelerinden de öğrenmek… İşte bu denge, yazım meselesini bilgiyle duygunun el ele verdiği bir köprüye dönüştürüyordu.
Yaygın Yanlışlar ve Doğru Kullanımlar
- Yanlış: selim teslim (anlam bozulur) — Doğru: sâlim teslim
- Yanlış: salim fikir (özel ad gibi kalır) — Doğru: selim akıl / akl-ı selim (farklı sözcük ve kalıp)
- Yanlış: salimi anlam kelimesi gibi kullanmak — Doğru: Anlam için sâlim; kişi adı için Salim
Örnek Cümlelerle “Salim nasıl yazılır TDK?” Meseleleri
“Fırtınaya rağmen tekne sâlim limana vardı.”
“Kargom sâlim ulaştı; satıcıya güvenim arttı.”
“Yarın toplantıda Salim Bey sunum yapacak.”
“Kritik kararlar için akl-ı selim lazım.”
SEO Notu Gibi Değil, Kalpten Bir Özet
“Salim nasıl yazılır TDK?” sorusunun cevabı, Mert’in netliği kadar Defne’nin şefkatini de istiyor. Anlam söz konusuysa sâlim yazılıyor; özel ad ise kişi kaydında geçtiği şekliyle Salim. “Selim” ise başka bir kelime ve başka bir dünya. Yazım kuralları bizi doğruda buluştururken, kelimelerin taşıdığı duygu bizi birbirimize yaklaştırıyor.
Senin Masanda Hangi Hikâye Var?
Bir kelimeyi yanlış yazdığın için utandığın, sonra doğrusunu öğrendiğinde içinin ferahladığı bir an oldu mu? Belki bir ismin ardındaki hatırayı, belki bir mektubun son cümlesindeki esenliği sen de yaşadın. Yorumlarda, “Salim nasıl yazılır TDK?” sorusunun sende uyandırdığı çağrışımları ve karşılaştığın örnekleri duymak isterim. Çünkü bazen bir kelime, bizi birbirimize sâlim ulaştıran en güvenli köprüdür.